Bu Blogda Ara

15 Nisan 2017 Cumartesi

Erdem'ler

Yine üstüme çöktü ağırlığın
Atsam atılmıyor
Suya bile katılmıyor
Öyle ayrık
Öyle sen

Esnesem gitmiyor
Kokusu olsa tanırım
Ne kadar gerekirse uzak kalırım
Ama hep en sevdiğim renk
Öyle inandırıcı

Gelip göğüs kafesime oturuyor
Sormasam da anlatıyor;

"Hani sen geliyordun
Kendime geliyordum ben de
İçimde sevilmeye değer o küçük, ufacık yer
Görünür oluyordu
Ya da ben öyle sanıyordum

Kendimi de götürdüğüm her yerin 
Hem sebebi hem sonucu oluyordun
Kazanan mevsimler oluyordu
Konuştuğumuz çiçekler söylemişti bunu
Bahar kokan her şey biraz yalancıydı
İşte bu yüzden
Biraz anlamazlıktan gelip
Bir süre daha sarılıyorduk

Yaşadığımız her şeyi biraz kullanılmış bulup
Yabancılaşıyorduk
Sonra çekip gidip semaya 
Ayak basılmamış gezegenler aramayı düşünüp
Gülüşüyorduk"

Duruyor birden
Derin bir nefes alıyor
Çok yorgun gibi soluyor
Anlaşılmaz sorular soruyor
En son göğüsümden kalkıp
Enseme oturuyor

Tansiyonum artar
Çok yükseklerden aşağı sarkar 
Gibi oluyor

Biliyorum gitmeyecek
Gittiğinde ise
Çağırsam da gelmeyecek


Yine üstüme çöktü ağırlığın

Çok zordur bilirim
Hala gittiğin yerlerde yaşamak
Ait olacak yerler aramak

Sen şimdi git
İstersen yine gel

Çünkü neden sonra varılır hedeflere
Neden sonra bakılmaz bir daha geri
İşte onu bilmem

Bilmemek erdemse
Erdem'ler bizde yatıda...

1 yorum: