Bu Blogda Ara

2 Temmuz 2010 Cuma

En İyisi

Her şey mükemmeldi seni unutabilmek için
Havalar bir türlü ısınamamış
Deprem habercisi köpekler suskun
Gönülsüz yazdığım günlüğün kapağı sararmış
Kalemi körelmiş
Ara sıra uğradığım annemin mezarı merhameti hatırlatır olmuştu

Sonra sen çıkageldin
Ne güzel süprizdi diye düşünmüştün geri dönmen
Zamanlama bahar
Küskünlükler küllenmiş
Tıka basa dolu küllükler temizlenmiş
Ve son gördüğünde çocuk olan mahalleli seni tanımıştı

Şimdi başbaşaydık
Beraber yalnızlık
Şimdi çok zordu
Kabul etsem yarışmayı gözüm yemiyor
Kaçsam yine gururum razı gelmiyordu

En iyisi sen gitseydin
Tüm suslunlukları yanına alıp
Kirlenmiş tüm sesleri arkadaş bırakarak boş bardakların yanına
Ve hiç gelmemiş saysaydın kendini
Geri dönüşler güzeldir diye düşünseydim ben de
Elimde sigaram
Gönlümde seninle...


30 Haziran 2010 Çarşamba

Eski Püskü Filmler

Hikayesi çok eskiye dayanıyor
Çok seyredilmemiş filmlerin en hatıra gelmez sahneleri
Sebep bir kız
Oğlan ya da

İçlerin kıpır kıpır
Fakat işlerin tıkır tıkır olmadığı zamanlar
Her şeyin içi hüzün
Her şey takısız

Uzun uzun bakışma sahneleri
Göz göze edepsiz sevişmeler
Ellerin yerinde duramadığı
Fakat avuçların siyah siyah olduğu

İsimsiz şehirlere isim
Şehr-i Meşk mesela
Sebebin insan olduğu
Suçsuz aşıkların kayıt altına alındığı

Yolu suyu her şey tamam da
Tüm olasılıklardan entrika devşiren
Kramer kramere ne kadar karşıysa
O kadar karşı sorumluluklara

Bir de mesaj bağımsız
Ters köşeye ihtimal plaseleyen
Muhtemelen pis sakallı
Kamera seven yönetmenin elinden

Bitse de gitsek diye diye bitirilemeyen
"ama o sahne çekimi" tiradlarını gereksinen
Ortalama zekanın reddettiği
O filmler var ya,

Seyretmediniz di mi onları ?
Güzel, çok şey kaybetmediniz...


4 Ocak 2010 Pazartesi

2bin9 'a yalakalanacak bir şey kalmadı...

Aldı takkesini gitti 2bin9...

2bin8 'e neler ettiyse gelirken, 2bin8 'in ahı tuttu... Noel Amca'dan dem vurarak anlatırsak, açtığı torbadan çıkanlardan fazlasını alıp götürdü 2bin9.
Bana bir erkek evlat çıktı 2bin9 'dan, ironi bu ya, 2bin9 'u da oğlumun torbasına doldurup yolcu ettim.Biraz erken gitmek zorunda kaldı bizim 2bin9, noel baba erken uyudu çünkü... Belki ilk uyuyakalan noel baba olmadı ama benim ilk noel babam oldu.

Yaptıklarına göre değerlendirirsek kendisini 60'larla paketlemek gereken 2bin9, artık burada olmadığından arkasından destekli desteksiz atmak da bedava oldu.
Kimi kısa vadeli isteklerimin gerçekleşme süresinin dolduğu bugün itibari ile artık 2bin9 ile bir dahaki karşılaşmam ancak fotoğraflarda olacak. Uzun vadeli beklentilerden de gerçekleşecek olanları 2binbilmemkaç 'ın cömertliği olarak kayda alınacak.

İnsanlar, ruh hallerine göre değişik şekillerde teğellediler, insan icadı iki zaman aralığını... Ben, - kafada kukuleta, elde konfeti, masada tombala zamanların ardından - yani noel baba, noel anne ve noel bebek çok renkli türkçe bir sofranın ardından birbirimizi öperek ve gönül rahatlığıyla sererek hediye dağıtım işini, 00.15 itibari ile yattık. Bu sükunet beni kimi kozmik düşüncelere sevk etti. İnsan icadı dediğim andan itibaren aklıma takılan , "insan adana kebabını bulsaydı da , zamanı bulamasaydı ?" sorusuna kendi içimde, sapıtmadan, yorumlar yaptım.
Zaman zaten bir varsayım,kimi tekrarlayan gök olaylarının aralıklarında geçen süre. Yani, yeni ay'dan yeni ay' a bir ay geçiyor ! da bu ay hangi alakayla dönüyor dolaşıyor kadınların periyoduna zaman biçiyor. Bu varsayıma dayalı dünya kadar varsayım, hatta metamatik ve felsefe geliştiğini düşününce ulaştığım kozmik boyut korkutucu boyutlara ulaştı.

Olmasaydı zaman diye bir şey, dolayısıyla olmasaydı yarın, dün, bugün... Bütün öğreti ve felsefelerin yerine, şimdiyi yaşasaydık.

"Zaman nasıl oluyor da bu kadar zamanımızı çalabiliyor ? "

Cevap gecikmedi, " Uyu Noel Baba vaktin varken, Sarp birazdan uyanır. "