Bu Blogda Ara

2 Ağustos 2009 Pazar

Patatesli Çorbaya Gliserin Fitiller Veyahut Eve Dönüşler

Temmuz ayı başında belirtildiği gibi senenin en favori ayı olmaya aday temmuz sonuna yaklaşırken, nasıl bastıysa bodruma gitme stresleri, başlıyor eve dönüş telaşesi.
Koskoca temmuz bu, ye ye biter mi? O ayı Sarp la geçirmeniz gerekirse su gibi akıp geçebilir. Bu acıklı sonuca nail kişiler olarak biz en son Çırpan çekirdek ailesi, o kadar valize nasıl sığılınarak buraya varılmış olduğuna inanamayarak tekrar sığmaya çalışıyoruz aynı bavullara. Dönüş yolculuğu duygusal iniş ve çıkışlarını hissettiriyor daha sönüşe günler kala...
Ardımızda kalacağına inanan anne ve baba üzüntülü, Sarp gündüzleri parçalı bulutlu geceleri sağnak, eşim ailesinden uzaklaşacağı için sıkıntılı fakat kendi otoritesine dönebileceği için bir o kadar da mutlu, ben tamamen fiziksel olarak oksijen denyosuyum. Böyle bir dörtgende yaşanan hemen her 0lay anlatılası bir deneyime dönüşmekte.
Minderi kendinden yaylı erkek çocuğu Sarp, bodrum yaşantısı sınıları içerisindeki doktor kontrolünde yeterli kilo alamadığından ek bir takım gıda ile takviyelenmeli fakat gen haritasına dikiz ki bugününe erdiği anne sütü dışındaki sütlere karşı bağırsaksal olarak karşı. Bu durumda zorunlu olarak başlıyor kendisini de bizim gibileştiren kimi sebze tüketimi onun için. Çorba demek için kimi taburlar insan gerekecek bir sıvıyı tüketmeye başlıyor. İçeriğinde bir benim olmadığım bu kaynak su ve sebze peltesi her nasıl oluyorsa, içi katı görmemiş bağırsaklarına tıkanıp kalıyor Sarp'ın.
Öz türkçesi Sarp kabız oluyor. Sarp artık bizim dönüp bakmak istemediğimiz kıvamlarda sçıyor yahut sçamıyor. Geceleri silahlık nöbetçisi kıvamında yarı-uyanık geçiren bu serseri, kalın bağırsak arıza yapınca ise kabız bir sliahlık nöbetçisi gibi sürekli ıkınıyor.
Aşağı yukarı geri dönüş zamanlamasına denk gelen bu 48 saatlik kabızlık için Sarp'a , "uçakta efenim çok zorlanır, ya sçamazsa, yarın da uçak yolculuğumuz var, yani çocuk da rahat etmiş olsa daha mı iyi sanki .. vb.." gibi kimsenin mantıklı cümleler oluşturamayacağı sesler çıkartarak, zorla bok yumuşatıcı gliserin fitili kakışlatıyorum.
Bok yumuşatıcı fitil tecrübeli arkadaşlardan öğrenilen şu; fitil içerde 20 dakikayı doldurunca bebeyi emzirin ki bağırsakları çalışsın, kendisi zaten otomatik olarak zçyor.
Fakat aklımızın halen yetmediği şu, uygulama Sarp'a yapılıyor ve bu Sarp başka çocuklara benzemez. Gözle görülen bir rahatlama yaşasa da, gözle görülür bir vukuatı olmadan evden ayrılma vaktini getiriyor Sarp.
Ayrılma sahnesi üzücü, elinde bir maşrapa su, bir gözü yerde bir gözü Sarp'da anneanne ağlıyor. Öyle ağlıyor ki kendini durduramıyor, öyle sesleniyor ki kızına biz biryerlerimizi kaybettik sanıyoruz.
Ana-kız-torun koklaşmasından sonra, biniyoruz arabaya da gidiyoruz havaalanına ve nice sıkıntılar sonra uçağa ve koltuklarımıza. Beklenti doğrultusunda tam da havadayken biz sçmaya başlıyor Sarp, sçarım böyle eve dönüşlere de diyor olabilir aslında...
İner inmez bir bebek bakım odasında koridordan her geçene pipi gösterecek şekil bakıma alınıyor Sarp, merakla inceliyoruz son şaheserini derken annesi ünlüyor ;
- A aaaaa, fatih, bokunun içinde olduğu gibi duruyor bu fitil.
- Fitil geçirmez oğlumun boku
diyorum. Diyecek pek birşey yok zaten, sadece eve dönülmüş oluyor ve skor Sarp : 1 Kalanlar : 0

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder