Bu Blogda Ara

24 Mayıs 2012 Perşembe

Re-Construction

Yapilacaklar listesi neredeyse bitti
Sadece yaz gelemedi
Onun icin de gerekli gorusmeleri yaptim
Tam istedigimiz gibi bir yaz olacakmis

Yikanacaklar ters yuz edildi
Ve vedalisilacak tum beklentiler
Bir sure hayatta kalmalarina yetecek kadar bir yollukla
Tek yonlu bir bilete arkadas edilerek ugurlandi

Kullukler temizlendi
Ve mutfak camina abone kargalar
Baska yuzyillarda cok daha iyi karsilanacaklarina
Seve seve olmasa da acliktan ikna edildi

Hijyen ihtiyaclari icin gerekli tum alisveris yapildi
Kombinin tamiriyle birlikte
Bembeyaz ve yepyeni baslangiclar icin
Tertemiz nevresimler serildi

Kitaplik siparis edildi
Yillardir koli nobeti bekleyen kitaplar
Onca yilin anilariyla birlikte indekslenerek
Ait olduklari raflara yerlestirildi

Tras olundu
Adam olundu
Ciciler giyinildi

Opusme ihtimaline karsi agiz spreyi
Ayaklarin usumesin diye terlikler
Her sey tamam da
Bir de sen gelsen...






18 Mayıs 2012 Cuma

Survival


Yer, gök tedirgin
Sertleşirken içimdeki havanın şiddeti

Bulutlar kaçıyorken teslim olmamak için karanlığa
Dilinde ağıza alınmaz küfürlerle esiyorken rüzgar
Tüm sakin kıyılarımı döverken kızgın deniz
Ve
Keskin çığlıklarla uçuşuyorken felaket habercisi kuşlar

Fon da bir şarkı;
Tears stream down your face
When you lose something you can not replace
Tears stream down your face
And i'll try to fix you


Başlıyor bir akılalmaz savaş
Devler devlere karşı
Gücü yeten yeteni, yetmeyen tabiat ne verdiyse
Tüm pislikleriyle ve karanlıklarıyla
Her şey serbest
Her yer siyah
Her yer kan...

Fon da aynı şarkı;
Tears stream down your face
I promise you i will learn from my mistakes
Tears stream down your face
And i'll try to fix you

İçimdeki babayı ararken...


- Gel buraya !

dedi her zamanki buyurgan ses tonuyla,

- Takip et arkamdan !

Çoğu zaman özen göstersem de yapmamayı başaramadığım hatalar, dönüp dolaşıp dinlediğim uzun ve aynılaşan nutuklar. Hep tekrarlanan ama zerre gücünü kaybetmeyen bu his...

- Otur karşıma !

yine aynı his, olacaklardan ya da duyacaklarımdan korkmak değil, onu bu hayal kırıklığına uğratmaktan duyduğum utanç.


- Bu yaptıklarının sonuçlarını biliyorsun değil mi!

- Beni hayal kırıklığına uğrattın !

- Biliyorum

- Bak ! Oğlum, senin kılına zarar gelmesini istemiyorum.

- Baba

- Senin yerine bu acıları çekemem biliyorum ama ...

- Baba


tüm kırgınlıklarına rağmen yine haşmetiyle yanımda, gözleri gözlerimde, sağ eli saçlarımı okşarken, hıçkırarak ;

- Baba ben kayboldum!

- Biliyorum oğlum

- Baba

- Şşşşşş, geçecek, her şey düzelecek...

3 Mayıs 2012 Perşembe

Örtmenim

Ogrenmenin yasi yok!
Ogretmenimiz bol, ozellikle iyi ogrenci gibi davrandigimiz surece. Hicbir zaman on sira ogrencisi olmasak da gayrektes bir arka sira ogrencisi olmak sanirim ogretmenin de ilgisini cekiyor. Hani bizi adam etmek kallavi bir desteden joker cekmek gibi geliyor onlara saniyorum. Adam olmayacagi dusunulenden adam cikartmak neticede sapkadan tavsan cikartmak gibi bir haz veriyor onlara. Icinde koparken kimi firtinalar kendini ogreten olarak bulanlar, kimden neyi ogrenecegine karar veremeden ogretenler, cok eski ogretilerin, sekillerin, sekilcilerin hayatlarini belirledigi talihsizler. Belki de hic burada olmak istemediniz.

Elimizdeki hikaye hatiri sayilmasa da cok atlananlardan.
Gozu hep arka siradaki cocukta olan, bir fark yaratabilmek icin cirpinan, cogunlukla kullanilan, bilenen, kizginlasan, belki de bu yuzden hic arka sira sevmiyormus gibi gorunurken onlara dusen, aziz, yol gosterici, ama yine de karasiz...

- tanrim
- efendim yavrucum
- bu kafaya sana basvurdugum icin uzgunum
- degmez yavrum
- sinav kagidim dikkate alinmadigi icin mi aforoz edildim yoksa nasilsa yok sayilacagim icin mi
- sinav bazen zordur yavrum
- on siradaki inek yine yeterli not almadigi icin aglayacak, yine aklimda on siralar, ruhum arka siralarda, icimde pismanliklar
- ben de genc oldum yavrucum